22 Ekim 2014 Çarşamba

Vazgeçenlere İnat


Ben saçlarını koklayınca Tanrı'nın müjdelediği cenneti aklıma getirdim bugün. Biliyor musun uçurum kıyısında kaderime doğru, denizin hırçın dalgalarına taş atarken ve hiç olmadığım kadar kimsesizken minik serçeler uçuşuverdi kalbimde. Sen, ahu gözlüm. Ömrüme baharı fısıldadın gelişinle. Sayende çocukluğuma döndüm. Dönme dolapta mahsur kaldım. Çarpışan arabayı ehliyetsiz kullandım. Kapı zillerine basıp kaçmaya yeltendim. Sokak ortasında topa sertçe vurup komşu teyzelerin camını kırmayı planladım. Saklambaç oynuyordu mahallenin bebeleri, aralarına katıldım en önce seni bulmak istedim. Ama sen derinlerime saklanmıştın. Hiç kaybetmeyecekmişcesine tutup çıkardım. Yaşama inanmaktan vazgeçmişken, tuttun sen de ellerimden beni ölesiye yaşamaya inandırdın.

Ve sonra; "Ölmekten korkma" dedin, gözlerime bakıp. "Biz seninle, hayattan vazgeçenlere inat bir ömrü birbirimizden hiç vazgeçmeden yaşayacağız."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder