8 Nisan 2017 Cumartesi

Muamma


O yıllarda zorba bir iktidar vardı, her şey belirsiz ve her şey yasaktı. Benimse henüz daha yavru muhabbet kuşlarım vardı, sevimli bir kedim de vardı adı Ruhi idi, mahalledeki rakipleri kökerek küçük küçük yaşlardan beri biriktirdiğim rengarenk misketlerim vardı en sevdiğim öyle sarı kırmızı alacalı iri olanıydı ve adı da nedense Elvis Presley idi.

Faunusta Behrengi'nin küçük kara balıklarından vardı. Kitaplarım vardı sığındığım ve not defterlerim vardı içimi döktüğüm. Zeze'nin acılarla tanıştığı yaştaydım. Şarkılar vardı geceleri ruhumun bütün ağrılarına eşlik eden. Küçük Prens'in gülünü sevdiği kadar seni sevdiğim zamanlar vardı. Her yer işgal altındaydı düşlerimizi, hayallerimizi, giyim kuşamımızı, yediğimiz içtiğimizi kontrol etmek isteyen zorba bir iktidar ve karşısında hayır demeye cesaret edebilen bir avuç vatanperver vardı. Güneyde bir yerlerde, dalga sesleri kavuşma şerefine kıyılarını serinletirken o esnada kalabalık kentlere sıkışmış insanlar vardı. Bar köşesinde bir iki kadeh içenler, efkarından kadehi şişeyi kıranlar, keyif için tabak kıranlar bir kafede kahve falı baktıranlar, bir köşede dedikodu yapanlar, yeni vizyona girmiş herhangi bir filmi izlemek için avm sinema salonlarını dolduranlar vardı. Kılık kıyafet almak için dükkan dükkan gezenler ve üstüne giyecek kıyafet bulamayan evsizler vardı.

Lüks bir restaurantta bir şişe şampanyaya tonla para döktükten sonra eğlencesine devam eden ve çıkışta, asgari ücret kadarını valeye bahşiş bırakanlar vardı. O esnada çöpü karıştırarak bir kaç lokma ekmek arayanlar vardı. Milyonlarca işsiz iş ararken, tatillerini geçirdikleri tropik adalardan yayınladıkları fotoğrafların kaç beğeni aldıklarını merak edenler vardı.Parklarda sabahlayan dertli alkolikler vardı, içince güzelleşen kadınlar vardı. Rakı sofraları eşliğinde unutulmaz anılar vardı. Bir yaz sabahı, dalga seslerine uyananlar vardı. Terk edildiği yere düşlerine asanlar, yalnızlık dolu gecelerde yardımına gözyaşları yetişenler vardı. En sevdiklerini toprağa verenler, hastane koridorlarında yeni doğan bebek müjdesiyle havaya uçanlar vardı.

Zorba bi iktidar vardı, işsizlik vardı, geçim zordu, faturalar ve ödemeleri vardı. Ünlü olmak için türlü şaklabanlıklar yapanlar vardı. Ailesinden uzak, çok uzak bir yerde hasret çekenler vardı, Unutanlar vardı bir de unutamayanlar. O sıra dünya bir akşama daha tüm sancılarıyla gözlerini kapamaktaydı. Yarın.. Yarın yeni bir muammaydı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder