Puslu uzak bir geçmişte tam da bugün ruhun üflenmiş ya bedenine. Tamda bugün ağlamaklı açmışsın ya minik gözlerini yer yüzüne. Artık hayat, sana dair ne varsa, belki iyi biraz kötü, şimdiye dek ya da bundan sonra istediğin hayal ettiğince.
Gülümseyen ruhun, göz bebeklerin, aradığın huzurun. Çok uzak kalmasın ömrünce. Sabahları uyanırken, gece yastığa başını koyarken. Sadece anlam olsun, bulduğun. Bu anlamsız olan bitenler içinde..
Bir sevi uğruna yan yanacaksan, küle dön, döneceksen. Ki bulmadan, ki yaşamadan gitmedim; de.
Sonra yastığa başını koyduğunda; kapadığında gözlerini, uykulara. Gökyüzünü izle, dalga seslerini duy, uçurumların sessizliğini, çiçeklerin kokusunu. Sen baharları getiriyorken, bir başka nefese. Mevsimler ibadet ediyordu, sen bilmesen de.
Belki, dün süresizce elindeydi, yarını da umacaksın...
Sorma sen neden , niçin?
Hayatının en güzel günleri olsun diye işte anla; öpsün akrep yelkovanı sen için. Daima.
Nice bensiz yazlara, kışlara. Ömrün çiçekle dolsun.
Nice yıllara..
ÖDÇ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Mutlu değilsin sanki, hiç gülmüyorsun, diyorlar eski bir kürtaj hikayesi, diyorum içimdeki çocuğu aldılar!
-
Toprak kokuyorum bugün, biraz da börtü böcek. En zor zamanlarımda dizlerine yaslardım ya başımı, aynısını yaptım yine. Senle konuşmayı çok ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder