11 Mart 2012 Pazar

kuyu dibi


   Kadınlar bana acırdı.Beni içlerine aldıklarında,tanrı edasıyla onlara acıdığım gibi.Çoğu zaman haklıydılar ve arkalarına bakmadan kaçtılar.Bu sebeple belki de,kimsesiz masallar yazıyorum artık.Uzak bir şehir,iç çamaşırlarını çıkarırken,orgazm olduğunda bütün nehirlerin boşaldığı,kıyıdaki bankların yalnızlığına benzeyen uzak şehirlere benzemek de bu yüzden..

Annem kanser oldu ve öldü.Çevremdeki herkes için kısa ve netti hastalığının adı:Ben!

Sahte coğrafyaların izleri omuzlarımda şimdi.Kaybolduğu zaman yakınlaşan,yakınlaştıkça kaybolan.anıların kanama ihtimaline karşı dikiş bilmemek ne yaralayıcı. Kendimi bildim bileli yalnızım.Hiç sokaktan arkadaşım olmadı.İşyerinde kimseye içimi dökemedim.Barda tanımadığım bir kaç yüz anımsar belki.belki yataklarına misafir olduğum soğuk bedenler.

 Bir zaman çalışmayı da denedim.Ay sonunu beklemeyi.Sabit bir gelirim olsun diye statükoya yenilmeyi göze aldım.Kendimi unutana dek çalıştım.Ve yavaş yavaş eridiğimi hissettiğimde bıraktım.Körelmiştim.
Ekmek alacak param yoktu bazı zamanlar.o vakitler hep sigaramın son dalına nazik davranırdım gecenin üçü dördü farketmez.Nefesim içki kokardı.Peri masallarına inanırdım.Büyülere,cadılara.Sabaha çıkamayacağıma.ve pazarlara. Yalnızlığa kucak açışımın,hayal kırıklığı oluşumun doğuşunu kutluyordum her doğum günümde.Uçak kazası geçirmiş ama ölmemiş gibi hissetmek nedir bilir misiniz? Ayrılık mektuplarını dinimin kutsal kitapları sayıyordum.Acilen boşalmalıydım. boşanmalıydım.Sabaha beni yeni bir mezar manzarası uyandıracak olsa da.Başka bir tenin nüfusuna kayıt olmalıydım.Piç oluşumu kutlamalıydım. uçak kazasında kaybolmuşcasına arıyorum o hissi.sefaletimi varoluşuma borçlu kılmasına kızmıyorum eskisi gibi tanrının.Normal olmak nasıl bir şeydi,bilmiyorum.Yani hiç bilmiyorum.Kesinlikle eminim.Ne cennette,ne cehennemdeyim.tam ortada,arafta hiçlikle yokluk arası bir yerdeyim.kesin. Bu kafayı seviyorum.Beni dünya denilen saçmalıktan soyutluyor.Kalabalıklar favorim.aralarına alıyorlar beni ve hiç çıkmak istemiyorum.içlerinde kalmak! soğuk yataklardaki,o soğuk kadınlar gibi.kimsesizliğini unutturan her şeye aşık adam! Hangi yüze baksam kaçırıyor bakışlarını ama.çok belli oluyor farkındayım,gözlerimde yaralı öyküler taşıdığım… 
Dönüşü olmayan denize,kulaç atıyorum sürekli.Üstelik yüzmede bilmiyorum.üstelik kangrenim. Dün akşam İstiklal caddesinde bir kitapçıda,hiçlikle yokluk arasını sordum.Aaa o kitap kalmadı dedi satıcı.Neden,hemen cevap verdiniz dedim.soruyorlar bazı kitaplar var aklımıza yer ediyor sürekli sordukları için dedi.. birileri var diye bir şeyler yazmıştım 99da.Birileri var uzak odalarda beni bir gün anlayacak.sanırım örtüşüyordu.on dört sene sonra. Şarkılar,uykular,rüyalar,gerçekler arasında gidip geliyorum. sert seks gibi.kör kuyuda gibi.ama biliyorum ki adresim her zaman dibi. uyanmamak üzere kaderimi sil baştan yazmaya karar verdim.riskler yok.adım başı ihanetler aforizması yok.kanatlanıp uçtuğum ayinler yok. hayat ne için yaşamaya değdi ki?

 hani o kumsalda öpüşmeleri anımsayan? başka bir şehirden atılan parfüm kokulu mektuplar nerde.yatağın sol tarafındaki günaydın öpücüğü.o eşsiz dans.yılbaşına o dudakları öperek girmek çabası,hani ömür boyu sürecek yalanları.masmavi göğe bakıp çimenlerin üzerinde şükretmeler tanrıya.birlikte çıkılan uzun yollar,yolculuklar.beraber kürek çekerek o nehirdeki kahvaltıya ulaşma çabası.tadından yenmeyen şarap akşamları. aşk? beraber yaşanan en güzel günün,anımsanan o en son gün olması mı? hani mutlu yuva.şimdi çakılana dek düşme hissini o hatıralarda mı elde ettik. radyo açık kaldı. o şarkı çalıyor işte. bulunduğun yerde on binlerde düş öteye sürükleyen o şarkı. susmak en öldürücü eylem. inandığın değerlerin aklında düzüştüğünü görmek de.

adım mı,hatırlamıyorum artık,merkezi yara birimi diye kulaktan kulağa fısıldıyorlar..

bu ilk susuşum.
n'olur,duy beni!

 ÖDÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder