yüz nakli yapılmaya başlanmış,
öyle diyor haberler..
ruhun bedenime sıkıştı,
ben ruh nakli yaptırmak istiyorum.
ÖDÇ
27 Kasım 2010 Cumartesi
26 Kasım 2010 Cuma
25 Kasım 2010 Perşembe
365 gün 52 berbat hafta
İçim buz gibi,sensizlik...
tek bir şarkı beni anlatıyor,bangır bangır yüzüme çarpıyor..
son ses veriyorum acıyı damarlarıma..
''365 gün ,52 berbat haftayım !''
ÖDÇ
24 Kasım 2010 Çarşamba
çocuk
büyümem gerekmiyor, bırakın 'çocuk' kalayım....
bu yalan dünyayı,bırakın 'oyun' sanayım...
ÖDÇ
23 Kasım 2010 Salı
dokuzunda kayboldu mayısın
karlı bir aralık akşamıydı...
iliklerime kadar sensizdim.ölüm krizim gelmişti,kendimi kesesim bir de.fazla dozda prozac etkisi mazur görün.gözlerimde yaşlar buz oluyordu daha düşmeden, atlasın mezar üstlerinden yol niyetine kullanılmak için alınmış topraklarına...
duvarlarımla konuşmaktan, kirpiklerime şarapneller iliştirmeye fırsat bulmadığım kadar yoksun yılgın bir aralık akşamı....
annem daha ölmemişti, babamla mutlu bir çiftti,burnum düşmüştü benimse.biraz pinokyo, biraz ghepetto kokuyordum çerçevesi olmayan resimlerimin üşüdüğü o lanet aralık günleri.tokuşturduğum harflerden kesip biçip; küfürler türetmekten diploma aldığım günleri içiyordum bir büyük vodka ile...
derinlerimden yazıyorum...
sarı saçlı civan, mert,mahallenin bıçkın delikanlısı sınıfından; ağır abisi pozisyonuna geçmiş bir adam tanıdım ben....
ilk anımı hemen flashback yapıyorum....
bir bond çanta ve mercedesle yanaştığında, bunu nerden buldun diye küçük dilimi yutuvermiştim.. -işadamıyım olsun o kadar sahile sıfır kaldırımlarda yürüyesim gelmişti hani ipin üzerinde yürüyen o adam gibi.belki düşerdim ayağım takılır da, soğuk su ile bunun bir rüya olduğuna uyanırdım...
bir ay görmedim...
bir gün babaannemi özledim, bahçeli panjurlu küçük evimize gittim.çocukluğumun geçtiği puslu düşlere.ona rastladım...
cübbeli derviş hafız ne derseniz deyin,sakallları uzamış namaz kılıyordu ve besmele çekti nasılsın yeğen?
- iyiyim ya sen...?
-Allaha şükür
bre adam sen ikinci cümleyi kurma özürlü müsün....?
derken ben yalnızlığımı kutsuyordum, telaş içinde ölü meleklerle konuşuyordum.heykelimin kolu kırıktı uhu aradım durdum.verandaya gömülmeyi istiyordum.sarhoş ölüm en güzeliydi.balıkçı alfabesinde; vira ölüm sloganımdı.
ona rastladım bir sergi açmıştı keçi sakal mı dersiniz,elinde tual ve fırça,resmediyordu hayatının hatıralarını.... öyle güzeldi ki yaptığı şaheser tablolar;pikassonun çırağı diyebilirdiniz...
acil anlarca camı kırınızlar saklıyordu evinin özel bir yerinde.beyzbol sopası,av tüfeği,kılıç,tabanca... (aramızda kalsın gizlice karıştırdım odasını....)
o aralık akşamına dönelim....
gece üç telefon çaldı.. !
-hasan bey? (babam)
-benim
-lütfen karakola geliniz....
bir parkta gazete kağıtları ile alelacele örtülmüş cansız bir beden,bakma dediler ! açtım...
önce sayfaya takıldı gözüm...
Hagi attı Galatasaray kazandı.manasızca; kazanmak istedim.Kar oluk oluk yağıyordu ve yine manasızca bir araba son sesle geçti....
fonda Kerim Tekin, karbeyazdır ölüm çalıyordu!
açtım, güzel yüzlü adam ordaydı..
amcamdı.....!
ÖDÇ
iliklerime kadar sensizdim.ölüm krizim gelmişti,kendimi kesesim bir de.fazla dozda prozac etkisi mazur görün.gözlerimde yaşlar buz oluyordu daha düşmeden, atlasın mezar üstlerinden yol niyetine kullanılmak için alınmış topraklarına...
duvarlarımla konuşmaktan, kirpiklerime şarapneller iliştirmeye fırsat bulmadığım kadar yoksun yılgın bir aralık akşamı....
annem daha ölmemişti, babamla mutlu bir çiftti,burnum düşmüştü benimse.biraz pinokyo, biraz ghepetto kokuyordum çerçevesi olmayan resimlerimin üşüdüğü o lanet aralık günleri.tokuşturduğum harflerden kesip biçip; küfürler türetmekten diploma aldığım günleri içiyordum bir büyük vodka ile...
derinlerimden yazıyorum...
sarı saçlı civan, mert,mahallenin bıçkın delikanlısı sınıfından; ağır abisi pozisyonuna geçmiş bir adam tanıdım ben....
ilk anımı hemen flashback yapıyorum....
bir bond çanta ve mercedesle yanaştığında, bunu nerden buldun diye küçük dilimi yutuvermiştim.. -işadamıyım olsun o kadar sahile sıfır kaldırımlarda yürüyesim gelmişti hani ipin üzerinde yürüyen o adam gibi.belki düşerdim ayağım takılır da, soğuk su ile bunun bir rüya olduğuna uyanırdım...
bir ay görmedim...
bir gün babaannemi özledim, bahçeli panjurlu küçük evimize gittim.çocukluğumun geçtiği puslu düşlere.ona rastladım...
cübbeli derviş hafız ne derseniz deyin,sakallları uzamış namaz kılıyordu ve besmele çekti nasılsın yeğen?
- iyiyim ya sen...?
-Allaha şükür
bre adam sen ikinci cümleyi kurma özürlü müsün....?
derken ben yalnızlığımı kutsuyordum, telaş içinde ölü meleklerle konuşuyordum.heykelimin kolu kırıktı uhu aradım durdum.verandaya gömülmeyi istiyordum.sarhoş ölüm en güzeliydi.balıkçı alfabesinde; vira ölüm sloganımdı.
ona rastladım bir sergi açmıştı keçi sakal mı dersiniz,elinde tual ve fırça,resmediyordu hayatının hatıralarını.... öyle güzeldi ki yaptığı şaheser tablolar;pikassonun çırağı diyebilirdiniz...
acil anlarca camı kırınızlar saklıyordu evinin özel bir yerinde.beyzbol sopası,av tüfeği,kılıç,tabanca... (aramızda kalsın gizlice karıştırdım odasını....)
o aralık akşamına dönelim....
gece üç telefon çaldı.. !
-hasan bey? (babam)
-benim
-lütfen karakola geliniz....
bir parkta gazete kağıtları ile alelacele örtülmüş cansız bir beden,bakma dediler ! açtım...
önce sayfaya takıldı gözüm...
Hagi attı Galatasaray kazandı.manasızca; kazanmak istedim.Kar oluk oluk yağıyordu ve yine manasızca bir araba son sesle geçti....
fonda Kerim Tekin, karbeyazdır ölüm çalıyordu!
açtım, güzel yüzlü adam ordaydı..
amcamdı.....!
ÖDÇ
18 Kasım 2010 Perşembe
9 Kasım 2010 Salı
4 Kasım 2010 Perşembe
eczane
gidişinden sonra şehir karıştı!
tekel bayileri, tabelalarını değiştiriyorlar; iyi olmam için...
eczane yazıyor yeni tabelalarda,biliyorum..
her gece biri muhakkak nöbetçi;
yalnızlığıma....
ÖDÇ
tekel bayileri, tabelalarını değiştiriyorlar; iyi olmam için...
eczane yazıyor yeni tabelalarda,biliyorum..
her gece biri muhakkak nöbetçi;
yalnızlığıma....
ÖDÇ
2 Kasım 2010 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Mutlu değilsin sanki, hiç gülmüyorsun, diyorlar eski bir kürtaj hikayesi, diyorum içimdeki çocuğu aldılar!
-
Toprak kokuyorum bugün, biraz da börtü böcek. En zor zamanlarımda dizlerine yaslardım ya başımı, aynısını yaptım yine. Senle konuşmayı çok ...