2 Haziran 2012 Cumartesi

Herkes gider mi?

Herkes gider mi? -Evet gider çocuk...Herkes eninde sonunda gider. Yalnızca bekler, biraz daha kalmayı denerler ama giderler çocuk, sonuç kaçınılmazdır!

Neden aramanın anlamı yok aslında bir nedeni yok. Giderler o kadar. İçindeki şeytanı, bağımlıklarını, beş parasız olmanı, çirkin, göbekli, iradesiz, karaktersiz olduğunuzu söylerler kendinizi savunmanıza bile iz in vermeden giderler.

Kimi zavallı hallerini gördükten sonra vazgeçer, kimi artık seni sevmediğini fark ederek uzaklaşır.

Oysa iyi baksalar, o küçük saf çocuğu da görebilirlerdi, yaraları, tarifsiz acılarıyla beraber. Bazen hayat anlamını yitirir sevdiğinin gözlerinde, sana baktıklarında acırlar çocuk, seni dünyanın en aciz insanı gibi görürler.

O sevişmeler yalandır! Sevişmelerin bitiminde terli çarşaflar dururken daha basıp giderler. Elini tutmaya kıyamadığın, dokunmaya korktuğun var ya en çok da o gitmeyi ister çocuk! Çünkü elinde hiç bir şey olmayacağını bilir, soğuk kaba ellerini tutmaktan başka. O'nun için senden sonrası hayattır, renkli ve cezbedicidir. Hayat, onları hep çağırır çocuk!

O küçük ellerini bağışlamayacak kadar senden nefret eder ve kaçarak uzaklaşır. Çünkü sen kalansın ve artık bir yabancısındır. Sen yağışlı, bol alkollü, gözyaşlarını cebine saklayan, elleri durmadan ceplerinde ağlayan, sıradan lakin en arka sıralardan bir seçeneksindir.

O mu?
rüyandır

rüyalar da biter çocuk...

Yalnızlığa alışsan, uçurum kıyılarını hatırlamaya başlasan iyi olur. İzbe sokakların, kuytu kör barlarına saklansan; ya da hep istediğin, defalarca denediğin, bir türlü beceremediğin ölümü hatırlasan daha iyi çocuk...

Unutma hiç; Tanrı bizimle oyun oynuyor, sana...
çok eski bir sözünü hatırlatarak yaşatarak.

"Tanrı, O'nu yollar ve der ki...
Bak özene bezene bir kız yarattım hatta bir melek senin cezan? O'nu önce sevmek sonra kaybetmek!

De Cavu 02.06.2012 12:00 Şişli

1 yorum: